parasını almak

parasını almak
v. receive

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • parasını çekmek — (birinin) para sızdırmak, birinden birtakım gerekçelerle para almak Şunu yaparız, bunu yaparız diye Paşa yı aldatmaktan ve parasını çekmekten başka bir şey yaptıkları yok. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boynuna almak — bir şeyi borç veya ödev olarak üzerine almak Çobanın hekim parasını, ilaç parasını boyunlarına aldılar. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • veresiye almak — malı parasını daha sonra vermek şartıyla almak Bunların içinde Nihat a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canını almak — 1) öldürmek 2) canını verdirecek kadar memnun etmek 3) sıkıntıya sokmak İşi o makamdan o makama sora sora dolaşır, parasını almaz ama iş sahibinin canını alır. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tokatlamak — i 1) Tokat atmak Adamı tokatlasalar ... daha fazla bir şey yapmış sayılmazlardı. T. Buğra 2) argo Bir kimseyi dolandırmak, hile yoluyla parasını almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yolmak — i, ar 1) Bitki, tüy vb.ni çekerek yerinden çıkarmak, çekip koparmak Yoluyor mu, ne yapıyor bilmem, pişik suratlı olmuş. M. Ş. Esendal 2) mec. Dolandırarak, hile ile birinin parasını almak Adamcağızı iyice yoldular …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • külah takmak — hile ile, oyunla kandırıp parasını almak Önüme gelene külah takacaktım. Külah takacağım kimseler de mutlaka benim gibi olanlardı. Halikarnas Balıkçısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolandırmak — i 1) Dolanma işini yaptırmak 2) Dolaştırmak 3) mec. Birisini aldatarak parasını veya malını elinden almak Falan satıcı paranızı dolandırır, göndermeyelim. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısıt — is., huk. 1) Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması 2) Bunama, mahkûm olma vb. nedenlerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sağmak — i, ar 1) Memeyi parmaklar arasında sıkarak sütünü akıtmak Gözümüzün önünde keçilerden sağdıkları köpüklü sütlerimizi yarıda bırakıp kalktık. A. Gündüz 2) Kovandaki balı peteklerden almak 3) Yumak durumundaki bir şeyi çözüp açmak İpek kozalarını… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi etmek — 1) iyileştirmek, hastalıktan kurtarmak 2) uygun, yerinde bir davranışta bulunmak Saçma sapan şeylerle kafamı şişirmesen iyi edersin. R. H. Karay 3) argo soymak, parasını, malını almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”